MÜCADELE ETMEK

muskacıhoca

Mücadele denildiğinde aklımıza ilk gelen hayat mücadelesidir. Kimimiz iş hayatında, kimimiz okul, kimi insanlarda aile hayatında mücadele vermekteyiz. Mücadele, hayat şartlarına göre karşımıza çıkan sorunlarla savaşmak, dayanıklılık göstermek. Toplumda yer , statü kazanmak, sosyal ve aile hayatınızda sevilip saygı görmek için çalışmak anlamda algılarız . Tüm bu saydıklarım dünya ve dünyevi işler için yaptığımız mücadelelerdir. Ama asıl mücadelemizi Allah'ın rızasını kazanmak için olmalıdır. Bu mücadele, gerek ibadet, gerek Peygamber yolundan gitmek gerekse yaratılanlarla aramızda ki ilişkilerdir. İyi bir insan, iyi bir kul, iyi bir ümmet olmak için elimizden geldiğince hayatımızın son anına kadar sürekli mücadele içinde olmamız gerekiyor, ki bu mücadelelerimizin sonucunda; hem dünyada hem de ahirette mutlaka karşılığını alırız.
Mücadele,, Allah yolunda gayret göstermek, demektir. Allah yolunda gösterilen her türlü gayret, mücadele içerisine girer. Aşağıdaki hadislerden de anlaşılacağı , ibadete düşkünlük anlamına da gelmektedir.

Yüce Allah, şöyle buyurmuştur:

''Bizim uğrumuzda gayret gösterenler/cihad edenleri kesinlikle bizim yollarımıza iletiriz. Şüphesiz ki Allah,güzel davrananlarla beraberdir...''(Ankebut suresi-69)

''Gerçek (ölüm) sana gelene kadar Allah'a ibadet et.'' (Hicr suresi-99)

''Rabb'inin adını an ve bütün varlığınla Ona yönel.'' (Müzzemmil suresi-8)

''Her kim zerre miktarı hayır yaparsa onu görür.''(Zilzal suresi-7)

''Hayır olarak kendiniz için ne gönderirseniz onu Allah katında dahi iyi ve alacağınız karşılık olarak daha büyük bulursunuz.''(Müzzemmil suresi-20)

''Hayır olarak ne harcarsanız şüphesiz ki Allah, onu çok iyi bilir.''(Bakara suresi-273)

Ebu Hureyre (r.a), Rasulüllah (s.a.v) şöyle buyurdu, demiştir: ''Şüphesiz Yüce Allah şöyle buyurmuştur:''Kim, Benim dostuma (velime) düşmanlık yaparsa Ben de ona harp ilan ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım bir şeyden bence daha sevimli olan bir şey ile Bana yaklaşamamıştır. Kulum farzların dışındaki nafile ibadetlerle Bana sürekli yaklaşır. Sonunda ben onu severim. Onu sevdiğimde; duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden bir şey isterse onu kendisine veririm. Bir şeyden dolayı Bana sığınırsa onu korurum.''
(Buhari)

Enes (r.a)'dan, Hz Peygamber (s.a.v)'in Yüce Allah'tan rivayet ettiğine göre Allah, şöyle buyurmuştur: ''Kulum Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona bir kol yaklaşırım. Eğer Bana bir kol yaklaşırsa, Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Eğer Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak gelirim.''
(Buhari)


İbn-i Abbas (r.a), Rasulüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir: ''Sağlık ve boş vakit, halkın çoğunun aldanıp değerlendiremediği iki nimet.''
(Müslim)

Ebu Hureyre (r.a)'dan. Şöyle demiştir:''Rasulüllah (s.a.v.) ''Kuvvetli mümin, zayıf müminden daha hayırlı ve Allah'a daha sevimlidir. Aslında her birinde (kendine göre) bir hayır vardır. Sana fayda sağlayacak şeyin üstüne düş ve Allah'tan yardım iste, aciz kalma. Eğer sana bir şey isabet ederse de: ''Keşke şöyle. şöyle yapsaydım'' deme. Bunun yerine:''rAllah'ın taktiridi. Allah dilediğini yapar'' de. Şüphesiz ki 'keşke' sözcüğü şeytanın işine yol açar.'' buyurmuştur.''
(Müslim)

(Keşke sözcüğünün şeytan işi olmasından maksat, 'keşke' ile başlayan bir kısım düşüncelerin kazaya (kader) rıza göstermeye gölge düşürecek bazı sonuçlara götürebileceğinden, bu gibi sonuçların da şeytanın müminleri saptırmak için arzu ettiği şeyler olmasındandır.)

Ebu Hureyre (r.a)'dan , Rasulüllah (s.a.v): '' Cehennem nefse hoş gelen şeylerle perdelenmiştir.'' buyurmuştur.
Hadis müttefekun aleyhtir.

İbn-i  Mes'ud (r.a)'dan. Hz Peygamber (s.a.v): '' Cennet sizin birinize ayakkabısının bağından daha yakındır. Cehennemde aynen böyledir.'' buyurmuştur.
(Buhari)

İtaat edip Allah'ın kurallarına uyan kimsenin cennete girmesi o kadar kolay ki, ayakkabısının bağından daha yakın. Yine isyan edip Allah'ın kurallarını çiğneyen kimse için de cehennemde aynen öyledir)

Yüce Allah şöyle buyuruyor:

''Ey kullarım! Ben haksızlığı (zulmü) kendime haram kıldım. Size de onu haram kıldım dolayısıyla birbirinize haksızlık (zulüm) etmeyiniz.

''Ey kullarım! Benim hidayete ulaştırdığımın dışında tümünüz yolunu kaybetmiştir .(delalettedir) Bu nedenle Benden hidayet isteyiniz ki size hidayete ulaştırayım.

Ey kullarım! Benim doyurduğumun  dışında tümünüz açtır. Bu nedenle Benden yiyecek isteyin ki sizi doyurayım.

Ey kullarım! Siz gece gündüz hata işlersiniz. Ben ise bütün günahları bağışlarım. Bu nedenle benden bağışlanma dileyin ki sizi bağışlayayım.




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder